RAHİM (UTERUS) HASTALIKLARI
Hızlı İçerik
Toggle
ADET DÜZENSİZLİĞİ
Çoğu kadının adet dönemleri dört ila yedi gün sürer ve genellikle 28 günde bir gerçekleşir. Ancak 21 günden kısa, 35 günden fazla olamayan adet döngüleri normal kabul edilir. Bu arada adetiniz döngüden döngüye biraz değişse bile hala "düzenli" olarak kabul edilir. Hormon seviyelerindeki değişiklikler, stres, belirli sağlık koşulları, kilo değişiklikleri, ilaçlar ve birçok şey düzensiz adet dönemlerine neden olabilir.
Adet düzensizliği nasıl olmaktadır?
- Adet dönemlerinin 21 günden az veya 35 günden fazla aralıklarla gerçekleşmesi,
- Üst üste üç veya daha fazla adet döneminin olmaması,
- Adet kanamasının normalden çok daha fazla veya hafif olması,
- Yedi günden uzun süren adet dönemleri olması,
- Döngüler arasındaki zaman uzunluğunun dokuz günden fazla değişmesi. Örneğin, bir döngü 28 gün, bir sonraki 37 gün ve bir sonraki 29 gün gibi,
- Şiddetli ağrı, kramp, bulantı veya kusmanın eşlik ettiği adet dönemleri olması,
- Adet dönemleri arasında, menopozdan sonra veya cinsel ilişkiden sonra görülen kanama veya lekelenme olması,
- Bir saat içinde bir veya daha fazla pedin tamamen ıslanması gibi olmaktadır.
Adet düzensizliğine neden olan yaşam tarzı değişiklikleri var mıdır?
Bazı yaşam tarzı değişiklikleri hormonal dengeyi bozarak adet düzensizliklerine neden olabilir. Bu yaşam tarzı değişiklikleri şunlar olabilir:
- Stres,
- Fazla miktarda kilo almak veya vermek,
- Vücut yağını azaltan egzersizler veya sporlar (uzun mesafe koşusu yapanlar, dansçılar veya jimnastikçiler),
- Viral veya diğer enfeksiyon hastalıkları.
Adet düzensizliği yapan tıbbi durumlar nelerdir?
Bazı kadın hastalıkları adet düzensizlikleri ile ilişkilidir:
- Endometriozis : Endometriozis, endometrial (rahim iç zarı) doku rahminizin dışında büyüdüğünde ortaya çıkar. Doku genellikle yumurtalıklarınıza veya fallop tüplerinize tutunur. Ayrıca rahim kaslarının içine de yayılabilir. Endometriozis, adetinizden önce ve adetiniz sırasında anormal kanamaya, kramplara veya şiddetli ağrıya neden olabilir.
- Pelvik inflamatuar hastalık : Pelvik inflamatuar hastalık (PIH), kadın üreme sistemini etkileyen bir bakteriyel enfeksiyondur. Genellikle tedavi edilmemiş cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondan kaynaklanır. Bakteriler vajinanıza girer ve rahminize ve üst genital yolunuza yayılır. PIH belirtileri arasında hoş olmayan bir kokuya sahip yoğun vajinal akıntı, düzensiz adet dönemleri ve pelvik ağrı bulunur.
- Polikistik over sendromu : Polikistik over sendromunda (PKOS), yumurtalıklarınız normalden daha fazla androjen üretir veya hormonlar arası denge bozulur . Böylece yumurtlama önlenir veya gecikir ve düzensiz adet dönemlerine neden olur. PKOS'lu kişiler, uzun aralıklarla adet görür veya tamamen adet olmayabilir. Bazen de devamlı lekeli adet görürler.
- Primer over yetmezliği: Prematür over yetmezliği de denen bu durum, kadınlarda yumurtalıkların 40 yaşından önce normal işlevlerini kaybetmesi durumudur. Bu durum, overlerin normal işlevini yapamamasıdır. Östrojen hormonunun yeterince üretilmemesi ve düzenli yumurta salınımının gerçekleşmemesiyle sonuçlanır. Kemoterapi ve radyasyonla kanser tedavisi sırasında; belirli otoimmün rahatsızlıklarınız veya genetik yatkınlık varsa ortaya çıkabilir.
- Tiroid veya hipofiz bezi bozuklukları : Hipotiroidizm (az çalışan tiroid), hipertiroidizm (aşırı çalışan tiroid) ve diğer tiroid veya hipofiz bezi bozuklukları hormonlarınızı etkiler. Bu, adetinizin düzensiz olmasına neden olur.
- Kanama pıhtılaşma bozuklukları : Kanama veya kan pıhtılaşma bozukluğunuz gelişirse, yoğun adet kanaması yaşayabilirsiniz.
- Rahim kanseri veya yumurtalık kanseri : Bazı kanserler adet dönemini etkileyebilir. Bazen yoğun kanama bazen de adet gecikmesi olabilir.
Başka adet düzensizliği nedenleri var mıdır?
- Tanı konulmamış gebelikteki düşük tehdidi veya dış gebelik adet düzensizliği olarak algılanabilir.
- Emzirme döneminde prolaktin hormonuna bağlı adet düzensizlikleri görülebilir.
- Doğum kontrol hapları adet düzensizliği yapabilir. Haplar yumurtalıklarınızın yumurta salmasını önleyerek gebeliği önler. Doğum kontrol haplarına başlamak veya bırakmak, yeni düzene alışamamış olan vücudunuzda adet düzensizliklerine yol açabilir.
- Bazı ilaçlar, steroidler veya antikoagülan ilaçlar (kan sulandırıcılar) adet düzensizliği ve yoğun kanama yapabilir.
Düzensiz adet kanamaları nasıl teşhis edilir?
Adet döngünüzde değişiklikler hissederseniz, adetlerinizin ne zaman başladığını ve bittiğini not etmelisiniz. Belirtileri, akıntı miktarını, kramp ve ağrı durumunu, adet dönemleri arasında kanama veya büyük pıhtılar olup olmadığını not edin. Bunların hepsini doktorunuzla paylaşmanız nasıl bir sebep olduğunu anlamakta yararlı olacaktır. Düzensiz adet dönemlerini teşhis etmek için:
- Ayrıntılı öykü ilk basamaktır. Adet döngünüz ve tıbbi geçmişiniz hakkında ayrıntılı bilgi alınır.
- Pelvik ultrason: Ultrason, rahim miyomları, polipler veya yumurtalık kistlerinden kaynaklanan düzensiz kanamaları tespit edebilir.
- Endometriyal biyopsi: Rahminizin iç yüzeyinden bir doku örneği alınır. Böylece endometriozis, hormonal dengesizlikler, polip, hiperplazi veya kanser gibi hastalıkların teşhisine yardımcı olabilir.
- Histeroskopi: Bazen hem anormal kanamanın nedenini belirlemek hem de aynı anda tedavi etmek için rahminizin içine kamerayla bakılabilir.
Adet düzensizliği nasıl tedavi edilir?
Düzensiz adet dönemlerinin tedavisi altta yatan nedene göre değişmektedir. Genellikle ilaç tedavileri ile düzensizlik tedavi edilebilir. Ancak ilaç tedavileri ile düzelme olmazsa cerrahi operasyonlar önerilir:
- Endometriyal ablasyon : Endometriyal ablasyon, adetiniz sırasında daha az kanamanız olması için rahminizi kaplayan dokuyu yok etmek için ısı, soğuk veya farklı enerji türleri kullanan bir işlemdir. Gelecekte hala hamile kalmak istiyorsanız, bu işlemi yaptırmamalısınız.
- Miyomektomi : Düzensiz kanamaya neden olan rahim miyomlarının çıkarılması işlemidir.
- Uterin arter embolizasyonu : Rahim miyomlarını küçültmek için rahme giden kan akışını kesen bir işlemdir.
- Histerektomi : Şiddetli vakalarda son çare olarak histerektomi yani rahim alma ameliyatı gerekebilir.
Düzensiz adet dönemleri için ne zaman doktora görünmelisiniz?
Ağrılı veya düzensiz adet dönemleriniz varsa veya aşağıdaki belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız mutlaka bir kadın doğum uzmanına görünün:
- Adet döneminde veya adet dönemleri arasında şiddetli ağrı (kramp),
- Olağandışı ağır kanama (iki ila üç saat boyunca her saat ped ıslanması veya büyük pıhtıların düşmesi,
- Kötü kokulu vajinal akıntı,
- Yedi günden uzun süren adet süresi,
- Adet dönemleri arasında veya menopozdan sonra vajinal kanama veya lekelenme,
- Düzenli adet döngülerinizden sonra adetlerinizin çok düzensiz hale gelmesi,
- Adet döneminde mide bulantısı veya kusma,
- Ateş, kusma, ishal, bayılma veya baş dönmesi gibi enfeksiyon belirtileri olması.
ENDOMETRİAL KALINLAŞMA
Endometrial kalınlaşma, diğer adıyla endometrial hiperplazi, rahim iç zarının (endometrium) normalden fazla kalınlaşması durumudur. Bu durum genellikle hormonal dengesizliklerden kaynaklanır ve rahim kanseri riskini artırabilir.
Düzensiz adet kanamaları, adet dönemleri arasında kanama, menopoz sonrası kanama en sık belirtileridir. Genellikle östrojen hormonunun kontrolsüz bir şekilde artışı, progesteron hormonunun yetersizliği, polikistik over sendromu gibi yumurtlama problemlerinde oluşur.
Tanı koymak için ultrasonografi ve özellikle endometrial biyopsi gerekir. Tanı konulduğunda kesinlikle tedavi gereklidir. Çünkü tedavi edilmediğinde rahim kanserine dönebilir. Tedavisinde hormonal ilaçlar veya cerrahi müdahaleler uygulanır.
Endometrial kalınlaşma sıkı kontrol altında tutulması ve kadın doğum uzmanı tarafından kontrol edilmesi gerekli olan bir durumdur.
ENDOMETRİAL POLİP VE TEDAVİSİ
Endometrial polipler, rahim iç zarında (endometrium) oluşan genellikle iyi huylu tümör benzeri yapılardır. Genellikle, hormonal dengesizlikler, östrojen seviyelerinde artış yapan durumlar, tamoksifen kullanımı ve genetik yatkınlık nedenleriyle ortaya çıkabilirler.
Poliplere bağlı görülen belirtiler arasında düzensiz adet kanamaları, adet dönemleri arasında kanama, menopoz sonrası kanama, cinsel ilişki sırasında ağrı veya kanama, gebe kalmada zorluk sayılabilir.
Polipleri teşhis etmek için ultrasonografi, histeroskopi veya biyopsi gerekebilir.
Küçük ve semptom göstermeyen polipler genellikle takip edilir.Ancak büyük veya belirti veren polipler histeroskopik cerrahi ile çıkartılmalıdır. Polipler tedavi edilmelerine rağmen tekrarlayabilirler. Bu nedenle belirli aralıklarla takip edilmelidirler.
MİYOMLAR
Miyomlar, rahmin kas dokusundan kaynaklanan iyi huylu tümörlerdir ve genellikle kadınlarda üreme çağında görülür. Başlıca belirtileri, ağrılı ve yoğun adet kanamaları, adet dönemleri arasında lekelenme veya kanama, karın bölgesinde şişlik veya baskı hissi, sık idrara çıkma veya kabızlık, gebelikle ilgili sorunlar veya kısırlık sayılabilir.
Miyomların neden oluştuğu tam olarak bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık çok önemlidir. Ailesinde myom olanların kendilerinde de çıkma ihtimali fazladır.
Miyom tanısında, jinekolojik muayene, ultrasonografi ve gerekirse MR yapılır.
Miyomların tedavisi belirti verip vermemesine, büyüklüğüne ve erine göre değişir. Küçük ve semptom göstermeyen miyomlar genellikle takip edilir. Büyük veya belirti veren miyomlar için ilaç tedavisi, miyomektomi (miyomların cerrahi olarak çıkarılması) veya histerektomi (rahmin alınması) gibi yöntemler uygulanabilir.
Miyomlar genellikle kansere dönüşmez, ancak hızlı büyüyen veya belirtilere neden olan miyomlar dikkatle izlenmelidir.
ADENOMYOZİS
Adenomyozis, endometriyum dediğimiz rahim iç zarının, rahim kas tabakasına (miyometrium) doğru büyümesiyle karakterize olan bir durumdur. Bu hastalık, rahimde kalınlaşma ve büyümeye yol açabilir. Başlıca belirtileri, ağrılı adet görme, yoğun adet kanaması, kasık ağrısı ve kramplar, düzensiz adet kanamalarıdır.
Özellikle östrojen artışı yapan hormonal dengesizlikler ve genetik yatkınlıkoluşumunda önemli rol oynar.
Adenomyozis, yaşam kalitesini etkileyebilir ancak doğru tedavi ile kontrol altına alınabilir. Tedavi olarak, ağrıyı ve kanamayı kontrol altına almak için hormon tedavileri uygulanabilir. Şiddetli vakalarda rahmin alınması (histerektomi) gerekebilir.
ENDOMETRİYAL BİOPSİ
Endometriyal biyopsi, rahim iç zarından (endometriyum) küçük bir doku örneği alınarak yapılan bir işlemdir. Bu biyopsi genellikle aşağıdaki durumlarda yapılır:
- Anormal vajinal kanama: Menopoz sonrası kanama veya düzensiz kanamalar durumunda.
- İnfertilite sorunları: Kısırlık araştırmalarında rahim içi bozuklukları veya hücre anormalliklerini tespit etmek için.
- Hormonal dengesizlikler: Östrojen fazlalığı nedeniyle endometriyumun anormal kalınlaşması durumunda.
- Endometrial kanser riski: Özellikle aile geçmişinde kanser öyküsü olan kadınlarda.
- Rahim içi polipler veya miyomlar: Bu tür büyümelerin nedenlerini belirlemek için yapılır.
RAHİM ALMA AMELİYATI
Rahim alma ameliyatı, tıbbi adıyla histerektomi, rahmin cerrahi olarak çıkarılması işlemidir. Bu ameliyat, genellikle şu durumlarda uygulanır:
- Rahim kanseri veya diğer jinekolojik kanserler.
- Şiddetli ve tedaviye yanıt vermeyen miyomlar.
- Endometriozis veya adenomyozis gibi rahatsızlıklar.
- Rahim sarkması (uterin prolapsus).
- Aşırı ve kontrol edilemeyen vajinal kanamalar.
Rahim alma ameliyatınınbazı türleri vardır:
- Total Histerektomi: Rahmin tamamı alınır.
- Subtotal Histerektomi: Rahmin üst kısmı alınır, ancak rahim ağzı bırakılır.
- Radikal Histerektomi: Kanser durumlarında, rahimle birlikte çevresindeki dokular ve lenf düğümleri de çıkarılır.
Rahim alma ameliyatının çeşitli yöntemleri mevcuttur:
- Açık Cerrahi: Karın bölgesinden yapılan kesilerle gerçekleştirilir.
- Laparoskopik (Kapalı) Cerrahi: Daha az invaziv bir yöntemdir ve iyileşme süresi daha kısadır.
- Vajinal Yolla Cerrahi: Rahim, vajinal yoldan çıkarılır, genellikle rahim sarkması durumlarında yapılır.